31 Mayıs 2012 Perşembe

BABAMA...

 Bir efsanedir benim Babam...

Anne diye bağırsamda düştüğümde bilirim arkasından koşup geleceğini ve beni yerden kaldıracağını...
Ben annemle küstüğümde bizi barıştıracağını...

Ona duyduğum güvenle adım atarım çoğu zaman... Bilirim ki başım sıkıştığında arka çıkacaktır bana...
Annem her zaman baş tacımdır ama babam gönül yoldaşımdır. Annem duygusallığım O mantığımdır. Kısacası sevdiğim ilk adamdır...

Doğumumu askerde heyecanla bekleyen, dünyaya gelişimle birlikte büyük sorumluluklar yüklenen ve bu durumdan hiçbir zaman şikâyet etmeyen; aksine bütün çabalarını severek veren Babam! Benim için yaptığın tüm fedakârlıkların sadece benim mutluluğum ve bir tek gülüşüm için olduğunu bildiğim Babam...

Şu gerzek hayata karşı zaferlerim hep bundan....

Hayatta beni en çok seven insanlardan biri olan Babamın gözyaşları çok nadir akar. Kızını gelin ederken sakladı ama gözlerinde gördüğüm duygusallık herşeyi anlattı...

Arkam da birçok şeye ağlayabilen annemden çok babamın incecik parmakları, konuşan bakışları, nemli gözleri kaldı aklımda... Daha çok içlenirim o yüzden, ağlayan bir baba gördüğümde...

Ve benim Babam daima en uzağa bakar. Dalar gider çoğu zaman. Neyi düşündüğünü sorduğumda susar. Ya tahmin etmemi bekler ya da zamanla onu anlamamı...

Hep bir sorumluluğu vardır benim üzerimde. Bu ağırlık sayesinde neşelendiği de olur hüzünlendiği de...
Her zaman beni saran sevgisi vardır, beni koruyan, kollayan. Ne yapsam beni bırakmayacağının güveni içime dolan. Bazen en iyi arkadaşım bazen kalp kırıklarım. Ama her koşulda kalp atışlarım...

Güçlü, kararlı, yumuşak bakışlı, iyi kalpli, dünya tatlısı, koruyucu, güvenilir olarak tanıdığım ilk adam...
Dünyaya geliş sebebim olduğun için binlerce kez teşekkürler...

Seni Seviyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder